30 Nisan 2009 Perşembe

Yüregine Sağlık Sedat Reis

29 Nisan 2009 Çarşamba

Ülkücüler İçin 3 Mayıs'ın Önemi

3 Mayıs : Milliyetçilerin komüniste karşı DUR ! diyen toplu hareketidir.

3 Mayıs : Türk milliyetçilerinin bayramıdır.

3 Mayıs : bundan otuz iki yıl önce idealist ve vatanperver bir grubun o devrin dikta rejimine karşı başlattığı kutsal gayeli bir hareketin ilk adımıdır.

3 Mayıs : Türk milliyetçilerinin yeni bir hamleye girişmesinin başlangıcıdır.

3 Mayıs : Türk milletini ilimde,maneviyatta,teknikte en yükseğe çıkarma hamlesidir.

Zannediyor musun bu bir trafik kazası.. Abdullah Çatlı'yı odunla döve döve öldürdük.

Ergenekon davasının ikinci iddianamesine ilişkin 248 klasörden oluşan ve 2 DVD'ye kaydedilen 70 bin sayfalık ekleri dijital ortama aktarılması işlemi tamamlandı. Ergenekon davasının görüldüğü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin sanık sayısına göre çoğalttığı DVD'ler dün sanık avukatlarına verildi. Bu ek belgelere göre, sanık emekli generaller Ergenekon savcıları hakkında bilgi topladı. İkinci iddianamenin ekleri arasında yer alan gizli tanık 'Kıskaç', ifadesinde "Susurluk kazasında Mercedes'in arka sol koltuğunda oturan Abdullah Çatlı'nın sadece sağ kolunun kırıldığını, ancak olay yerine gelen JİTEM'cilerin odunla vura vura öldürdüğünü" ileri sürdü.

"ÇATLI'NIN SAĞ KOLU KIRILMIŞTI"
Gizli tanık Kıskaç'ın, 30 Kasım 2008 tarihinde alınan ifadesinde, Antalya JİTEM'de görevli başçavuş Hakan'ın kendisine, "Bütün uyuşturucu babalarını Abdullah Çatlı'ya biz vurdurduk, sonra o kendi çıkarları için çalışmaya başladı. Her şeyin bir sonunun geleceğini bilmeliydi. Zannediyor musun bu bir trafik kazası, bizde kayıtları var. Araç çarptıktan sonra Abdullah Çatlı sağdı. Sağ kolu kırılmıştı, yaralıydı. Araba sağ ön taraftan çarpmış, Abdullah Çatlı arka solda oturuyordu. Kolunu büktük, köpek gibi yalvarıyordu. Trafik kazasından değil, darptan öldü. Abdullah Çatlı'yı odunla öldürdük" dediğini iddia etti.

'KAZAYI JİTEM AYARLADI'
Kıskaç, başçavuş Hakan'a, Sedat Bucak'ı kastederek "Öbürünü niye öldürmediniz" diye sorduğunda ise "Antep'ten tut Silopi'ye kadar olan bölümde bir güzergâh var, bu adamın 14 bin silahlı adamı var, bu güzergâhı kaybetmek istemiyoruz' yanıtını aldığını aktardı. Kıskaç, başçavuş Hakan'ın daha sonra, Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Osman Nuri Oduncu'nun kazanın oluş şekliyle ilgili gerçekleri dillendirmeye çalıştığını, ancak onu kimsenin dinlemediğini söylediğini öne sürdü. Kıskaç, başçavuş Hakan'ın, Susurluk'ta meydana gelen kazayı kendilerinin ayarladığını, aracın arkasından JİTEM mensuplarının takip ettiğini, Osman Gürbüz'ün takip eden araçta olduğunu söylediğini iddia etti. Kendisine "Osman Gürbüz, Veli Küçük'ün adamıdır" dendiğini de ileri süren Kıskaç ifadesinde ayrıca şunları söyledi: "Bize çalış, sana kimlik çıkaralım, dokunulmazlığın olsun dediler. JİTEM terörle mücadale için kurulmuş bir birim olmasına rağmen terör hariç her türlü haraç ve koparma işleriyle uğraşıyorlardı." (Sabah)