22 Nisan 2009 Çarşamba

II. Kılıç Arslan

Türkiye Selçuklu Devletinin beşinci sultânı. Birinci Kılıç Arslan’ın torunu ve
Birinci Mesud’un oğludur. İkinci Kılıç Arslan, babasının sağlığında, 1144
senesinde Elbistan meliki oldu. İkinci Haçlı seferinden sonraki savaşlara
katıldı. Elbistan melikiyken hâkimiyetini genişleterek, Maraş, Göksun ve Anteb’i
idâresine aldı. Birinci Mes’ûd vefât etmeden önce, oğullarını, töreye göre,
ülkesinin değişik bölgelerinin idâresine tâyin etti. İkinci Kılıç Arslan’a Konya
düştü. Sultan Mes’ûd, daha sağlığında Kılıç Arslan’ı muhteşem bir merâsimle taç
giydirip, 1155 senesinde tahta geçirdi. Bütün oğullarına ve komutanlarına da
bî’at ettirdi. Sultan Mes’ûd’un 1156 senesinde vefâtıyla, Kılıç Arslan Türkiye
Selçuklu Devleti sultânı oldu.



Kılıç Arslan, ülke içinde sükûneti ve komşu Türk beyleriyle anlaşma sağladıktan
sonra, güney sınırını tehdit eden Ermeni Prensi Stepher’e karşı 1156 yılında
sefere çıktı. Hâkimiyeti altındaki yerlerde İslâmiyetin adâletini tesis ettirip,
yerli gayrimüslim ahâlinin bile teveccühünü kazandı. Daha sonra batıya yönelen
Kılıç Arslan, 1159 senesinde Eskişehir yakınlarında Bizans İmparatoru Manuel’in
kuvvetlerini yenip, bölgeden uzaklaştırdı. Meşhur Bizans oyunları ile Türkleri
birbirine düşürme siyâseti tâkip eden Bizans İmparatoru Manuel ile görüşmek için
İstanbul’a giden Kılıç Arslan’a, bu ziyâreti sırasında çok îtibâr edildi.
Bizanslılarla yapılan anlaşma gereğince batı sınırlarını emniyete alan Kılıç
Arslan, Anadolu birliğini kurmak için teşebbüse geçti. Elbistan, Dârende ve
çevresini, Kayseri ile Zamantı bölgesini ve Malatya’yı Danişmendlilerden; Ankara
ve Çankırı’yı da kardeşi Şehinşah’tan aldı. Sivas, Niksar ve Tokat’ı zaptedip,
Danişmendli Beyliğini 1178’de ortadan kaldırarak, Anadolu’da birliği sağlayıp,
batıya rahatça dönebilecek duruma geldi.



Kılıç Arslan, doğudaki faaliyetlerini tamamladıktan sonra, Bizans sınırına
yerleştirdiği Türkmenlere gazâ akınları yapmalarını emretti. Akıncılar; Denizli,
Kırkağaç, Bergama ve Edremit’e kadar yıldırma ve yıpratma faaliyetlerinde
bulundular. Bütün bunlar Bizans İmparatoru Manuel’in dikkatinden kaçmıyordu.
Danişmendlilerin Sivas şûbesi hükümdârı Melik Zünnûn, Amasya taraflarından Kılıç
Arslan’a karşı yardım edeceği vâdiyle Manuel’i Türkiye Selçuklu Sultânı ile
savaşa teşvik etti. Bizans İmparatoru Manuel, Bizanslılardan başka Frank, Macar
ve Peçeneklerden kurulu yüz bin kişilik ordusuyla, her ne pahasına olursa olsun,
Türkiye Selçuklu Devletini ortadan kaldırmak için harekete geçti. Bizanslıları
yakından tâkip edip, orduyu her zaman teyakkuz hâlinde bulunduran Kılıç Arslan
buna dâimâ hazırdı. İki ordu göller bölgesinde karşılaştı. Kılıç Arslan az
sayıdaki kuvvetleriyle sahte ric'at taktiğini tatbik etti ve Miryokefalon
Vâdisinde Bizans ordusunu Türk akıncıları çevirme harekâtıyla sardı. Eylül 1176
senesinde yapılan bu savaşta Bizans ordusu imhâ edilerek beş bin araba dolusu
silâh, malzeme, erzak ve mücevherâtı ganîmet aldılar (Bkz. Karamukbeli Meydan
Muhârebesi). Bu savaş sonunda, Türklerin Anadolu’dan atılamayacağı Bizanslılara
iyice öretilip, Türk vatanı muhâfaza edildi. Sınırdaki statüyü korumayı ve
yıllık vergiyi vermeyi kabûl eden Manuel, İstanbul'a dönünce anlaşmaya uymadı.
Kılıç Arslan, anlaşmanın kuvvet yoluyla tatbikine teşebbüs etti. Türk
akıncıları, zafer sonrasında Uluborlu, Eskişehir, Kütahya ve havâlisini 1182’de
zaptettiler. 1183’te Denizli dâhil Ermeni hâkimiyetini ortadan kaldırarak
Silifke’yi fethettiler.



Mücâdeleli, uzun ve başarılı bir saltanat hayâtından sonra yaşlanıp yorulan
Sultan İkinci Kılıç Arslan, on bir olunu ülkesinin değişik bölgelerinin
idâresine tâyin etti. Kılıç Arslan, Konya’da oturuyor, ülkeyi veziri
İhtiyârüddîn Hasan idâre ediyordu. Kardeşler arasında hâkimiyet mücâdeleleri
başladı. Kardeş mücâdelelerinin silâhlı kavgaya dönüştüğü esnâda, Eyyûbîler
Devletinin kurucusu Selâhaddîn Eyyûbî, 1187 senesinde Haçlıların elinden Kudüs’ü
alınca, Avrupa’da tekrâr Müslümanlar üzerine sefer hazırlıkları başladı. Almanya
imparatoru ile İngiltere ve Fransa krallarının idâresindeki Üçüncü Haçlı
Seferinde, Alman ordusu karadan Anadolu üzerinden Kudüs’e ulaşmak istiyordu.
Kılıç Arslan, devletin buhranlı ânında Alman İmparatoru Friedrich Barbarossa
ile, Anadolu’yu tahrip etmeden Sûriye’ye inmelerini şart koşarak, anlaşma yaptı.
Fakat, Alman ordusunun Akşehir’de Türklere saldırıp yenilmesi, Almanların
Konya’ya girip şehri tahrip etmelerine sebep oldu. Konya’da beş gün kalan
Almanlar, Sûriye’ye gitmek için hareket ettiler (Bkz. Haçlı Seferleri). Kılıç
Arslan, oğlu Gıyâseddîn Keyhüsrev’in yanında seksen yaşındayken 1192 senesinde
vefât etti.



Anadolu Selçuklu Devletinin en büyük hükümdârlarından olan İkinci Kılıç Arslan,
Anadolu’da millî birliği tesis için çalıştı. Miryokefalon Meydan Muhârebesini
kazanarak, Türkiye’nin Türk yurdu olarak kalmasında mühim rol oynadı. Tâkip
ettiği iskân siyâseti ile Türkmenlerin yerleşik hayâta geçmelerini sağladı.

0 yorum:

Yorum Gönder