23 Nisan 2009 Perşembe

Devlet adamı ve Lider olabilmek ....

Dağ başını duman aldı nerdesin, Nerdesin... SENİ arıyor gözlerimiz SENİ.

"Koyunun olmadığı yerde keçi kendisini Abdurrahman Çelebi zannedermiş" sözünün adeta tastiklendiği süreçten geçmekteyiz...

Elbette milletin ağzı tutulamaz, milletin düşüncesine de zincir vurulamaz ancak romantizmden uyanıp, medeni cesaretlerimizi ortaya koyarak gerçekçiliğe yeniden dönmemimizin vakti geldi de, geçiyor da...

"Burası Türkiye" olunca atan da çok, tutan da... Söylemlerin ve iddiaların biri, bir diğerini takip ediyor ama ortada ne bir tek eylem var, ne de bir tek plan veya proje.

Yani toplumu kendi bilgileri dışında ve istemedikleri halde etkileme veya yönlendirme süreci tüm hızıyla devam ediyor....

Hal böyle olunca "adam" bulmakta zor oluyor...
Her yer kıvıranlarla, dönenlerle, eğrilenlerle dolu ama "adam" bulmak gerçekten zor.

Memleket meselelerinde söylemler çok, hatta söylem olarak "her şey tamam" ama eylem adına adeta "tık!" sesi bile yok.

Ve herkes birbirinin gözüne bakıyor gibi...

PKK kendi dağlarımızda gizleniyor ve pusu kurup kaçıyor. Kinimiz düne göre bir kat daha artıyor ama sanki çaresizliğimiz de bir o kadar çok...

Toplumun nabzını yatıştırmak ve politik hesaplar üzerine kurulu bir kaç sözden başka bir şey duyamıyoruz.

Neden?

Çünkü "adam" yok galiba...

"Adam" olsaydı UNUTULANLARIN DIŞINDA YENİ BİR ŞEY OLURDU.

PKK'nın kökü ne Irak'a girmekle, ne de Büyükelçileri'n Dışişleri Bakanlığı'na çağrılmasıyla kazınır. PKK'nın kökü akılcı ve bilimci plan ve projelerle, bir o kadar da ortaya konulacak devlet adamlığı ve liderlikte kazınır.

Yani işte böyle...

0 yorum:

Yorum Gönder