22 Nisan 2009 Çarşamba

Kutalmışoğlu Süleyman Şah

Selçuk Beyin oğlu Arslan Yabgu'nun torunu ve Selçuklu Beylerinden Melik
Şihabeddin Kutalmış Beyin oğlu Gazi Süleyman Şah, Anadolu'yu baştan başa
fetheden ve bir Türk yurdu haline getiren Türk yiğididir.



Alparslan'la birlikte Malazgirt muharebesine iştirak eden Gazi Süleyman Bey,
muharebede büyük kahramanlık göstermiştir. Zaferin kazanılmasından sonra, Sultan
Alparslan, bu namlı kumandanını Anadolu'nun fethiyle görevlendirdi. Gazi
Süleyman Bey, kahraman fedâileriyle birlikte Anadolu içlerine dalarak, süratle
fetih hareketine girişti ve birkaç sene içerisinde muazzam fetihler yaparak
Anadolu'nun büyük kısmını ele geçirdi.



Gazi Süleyman Bey, Artuk, Tutuş, Dânişmend, Saltuk Beyler gibi büyük
kumandanları, akıncı bölükleriyle çeşitli bölgelere göndermişti. Bu kumandanlar
zaferler kazanarak Anadolunun bir Türk ülkesi olmasını temin etmişlerdir.



Anadolu'daki fetih ordusu, Kayseri civarında Bizans ordusuyla yaptığı savaşı
kazandı ve hiçbir engelle karşılaşmadan Marmara sahillerine, İzmit'e kadar
ilerledi. Süleyman Bey, Konya ile birlikte bütün orta Anadolu'yu fethetti.
1075'te de mühim bir Bizans şehri olan İznik ve havalisini ele geçirerek İznik'e
yerleşti.



Gazi Süleyman Beyin Anadolu'daki fetihleri bütün İslam beldelerinde sevinçle
karşılanmaktaydı. Sultan Melikşah da çok sevdiği Süleyman Beyin
muvaffakiyetlerinden dolayı, her vesileyle sevincini belli ediyordu. Sultan
Melikşah, 1077'de, Gazi Süleyman Bey'i, Anadolu sultanı olarak ilan etti.
Böylece, payitaht İznik olmak üzere Anadolu Selçuklu Devleti, tarih sahnesine
çıkmış oluyordu.



Süleyman Şah, Bizans'ın içişlerine de karışıyor, desteklediği şahsı kral
yaptırıyordu. Nitekim, krallığını ilan eden Bizans kumandanı Botaniates'i
desteklemiş ve bu kumandanın yanına iki bin asker vererek, tahtı ele geçirmesine
yardımcı olmuştu.



Askerlerine ve halka son derece iyi davranan ve adaletle iş ören Süleyman Şah,
gayrimüslim yerli halkın da takdirini kazanmıştı. İç isyanlar ve kötü idare
yüzünden perişan olan yerli halk, Süleyman Şah idaresinde huzur ve sükûna
kavuşmuşlardı. Bir yandan fetihler devam ederken, diğer yandan fethedilen
topraklara, atalar yurdundan Türkler getirilip yerleştiriliyordu. Azerbaycan,
Türkistan ve Horasan'dan onbinlerce Türk Anadolu'ya göç etmeye başlamıştı.
Süleyman Şah, Kapıdağı yarımadası ile Çanakkale Boğazı'nın Asya sahillerini de
ele geçirdi. İstanbul Boğazına kadar olan kısımlar, daha önce ele geçirilmişti.
Öyle ki, Selçuklu orduları Üsküdar'a kadar gelmiş ve hasretle İstanbul'u temaşa
etmişlerdi.



1081'de yapılan anlaşmaya göre, Selçukluların Marmara sahillerine kadar bütün
Anadolu'ya sahip oldukları Bizanslılarca da kabul edilmiştir.



Süleyman Şah, 1082 yılında Çukurova'ya girdi ve ilk önce Tarsus'u fethetti.
1083'te ise Adana, başta olmak üzere bütün Kilikya (Adana civarları)
beldelerini, hakimiyeti altına aldı.



Süleyman Şah'ın en büyük arzusu, Antakya'yı ele geçirmekti. Bu maksatla yola
çıktı. Harekâtını gizli tuttu. 12 gün boyunca, gündüzleri konaklamak ve geceleri
yol almak suretiyle ordusunu ilerletti. 13 Aralık 1084 günü, Antakya önlerine
geldi ve ani bir hücumla şehri ele geçirdi. Şehrin büyük kilisesini, camiye
çevirdi. İlk cuma namazında 120 müezzin bir ağızdan Ezan-ı Muhammedi'yi okudu.
Süleyman Şah, şehrin ahalisine çok iyi davrandı ve şehri baştan başa imar
ettirdi. Daha sonra, Anadolu'daki fetih harekâtını devam ettirdi. Kumandanlarını
çeşitli bölgelere gönderdi. Bunlardan Buldacı Bey, 1085 başlarında Maraş,
Elbistan, Göksun ve Besni kalelerini fethederek, bu bölgeleri ele geçirdi.



Bu esnada Çaka Bey, İzmir'i fethetmiş, İzmir Körfezinde büyük bir donanma
kurdurarak, Selçuklu Devletinin ilk deniz kuvvetlerinin kurucusu olmuştu.



Gümüştekin Bey ise, Urfa ve Antep çevresini fethetmişti. 1085'e doğru, bütün
beylikler bir araya getirilmiş ve Anadolu'da kuvvetli bir devlet doğmuştu.
Süleyman Şah, Kurucusu olduğu devletin birliğini temin etmişti. 1105'e doğru,
bütün Anadolu, Türklerin eline geçmişti. Anadolu fâtihi Süleyman Şah, devlet
idaresinde de maharetini göstermiş, ele geçirdiği topraklara kök salmak için
Müslüman ahalinin Anadolu'ya yerleşmesini temin etmişti.



Süleyman Şah, zaferden zafere koşarken, Sultan Melikşah'ın kardeşi Sultan Tutuş
da saltanat hevesine kapılmış, Suriye'de bir devlet kurmak maksadıyla, sağa sola
saldırmaya başlamıştı.



Süleyman Şah, Sultan Tutuş'un bu hareketlerine dur demek maksadıyla, ordusuyla
birlikte Tutuş'un üzerine yürüdü. İki ordu, 5 Haziran 1086'da, Halep
yakınlarında karşı karşıya geldi. Muharebenin en şiddetli safhasında, bir kısım
askerler, Süleyman Şah'ın safını terk ederek karşı tarafa geçtiler. Bunun
üzerine, Süleyman Şah'ın ordusu bozuldu. Kendisi de muharebe meydanında
vuruşurken şehid düştü.

0 yorum:

Yorum Gönder